Sürdürülebilir Kalkınma
“Sürdürülebilir Kalkınma” kavramı, “gelecek kuşakların kendi ihtiyaçlarını karşılayabilme olanağından ödün vermeksizin bugünün ihtiyaçlarını karşılayabilecek kalkınma” olarak tanımlanmaktadır. Bir başka deyişle, insanla doğa arasında denge kurarak doğal kaynakları sonuna kadar tüketmeden, gelecek nesillerin ihtiyaçlarının karşılanmasına imkan verecek şekilde bugünün ve geleceğin yaşamını ve kalkınmasını programlama anlamını taşımaktadır.
Öncelikle sürdürülebilir kalkınma adına; küresel ısınma, yenilenebilir enerji kaynakları, enerji verimliliği, v.b. konularda ortaya konulacak çalışmaların yasal düzenlemelerle siyaset yapıcılar tarafından uygun hale getirilmesi şarttır.
“Sürdürülebilir kalkınma” yaklaşımı sosyal, iktisadi ve siyasal kapsamda aşağıdaki dengeleri sağlayabilmelidir.
• Yaşam kalitesinin artışı; toplumu oluşturan bireylerin gelir düzeyinin artması sürdürülebilir kalkınmaya olumlu katkı sunmalarını,
• Sürdürülebilir kalkınma çerçevesinde, iktisadi faaliyetlerin yeterliliğini ve de rekabet edebilirliğini yasal düzenlemeler ve devletin teşviki ile kolaylaşmasını,
• Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını ve üretim ile ilgili hammade kaynaklarının geri kazanımını,
• Teknik ve teknolojik yaklaşımlarla eko sistemin, doğal dengenin taşıma kapasitesinin korunmasını,
• Sosyal statüde eşitlik; gelir düzeyi eşitliği, sağlık, eğitim, vb. konularda erişim eşitliğini,
• Gelecek nesiller için çevresel koşulların korunmasını,
• Her bireyin kendi sağlığını, refahını düşündüğü gibi hem diğer dünya fertlerinin hemde kendinden sonraki nesillerin doğal sistemden istifade etme hakkına sahip olduğunun bilinci ile sistemin işleyişine katkıda bulunulmasını sağlayabilmelidir.